DOLAR
35,4948
EURO
36,4181
ALTIN
3.047,21
BIST
9.710,81
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Yağmurlu
7°C
İstanbul
7°C
Yağmurlu
Çarşamba Çok Bulutlu
8°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
9°C
Cuma Çok Bulutlu
9°C
Cumartesi Açık
10°C

CENNETTEN CEHENNEME BODRUM

8 Ocak 2025 14:21
372
A+
A-

‘’Bodrum’’

Cennetten bir köşe, tarihin babası diye tabir edilen Herodot’un doğduğu topraklar. Sürgüne Bodrum’a gönderilip, taşına toprağına aşık olduğu memleket Cevat Şakir’in.
Zeki Müren gibi bir çok sanatçı ve şairin yaşamak için can attığı sahil kasabası.
Bodrum,
Adına onlarca şarkı sözü yazıldı, MFÖ’nün ‘’nasıl anlatsam nerden başlasam Bodrum, Bodrum’’ diye yazarken kelimeler, cümleler bulamadığı şarkısı mesela.
Ne oldu da Bodrum cennet olmaktan çıktı cehenneme dönüştü ?
Türkiye’nin en güvenli, steril memleketi Bodrum, kapılarında kilit olmayan evlerden, güçlendirilmiş çelik kapılara, dünyanın en temiz denizlerinden, lağım sularının akıtıldığı foseptik çukuruna benzemiş liman ve denizlere nasıl  dönüştü ?
Hiç kimse suçu birbirinin üzerine atmasın.
Şimdi Bodrum’un yerlileri diyecek ki, ‘’başka memleketlerden Bodrum’a yerleşenler bu hale getirdi’’. Hatta ‘’yabancılar yaptı’’ diyecekler.
Hayır kardeşim sen getirdin, biz getirdik.
Kızımı oğlumu evlendirip gösterişli düğün yapacağım, oğluma Şahin marka araba alacağım diye üç kuruşa malını mülkünü sen satmadın mı ?
Şimdi senin torunların sümüğünü çekerek ‘’burası bizimmiş zamanında, ah, vah’’ diye anlatıyor masal gibi meyhane köşelerinde.
Yabancı diye tabir edilen ( yabancı ne demekse ) Bodrum’a sonradan yerleşmiş insanlar bu memleketi seçti, senin gibi Bodrum’da doğmadı.
Yani sen bu memlekette yaşamayı tercih etmedin, sadece doğdun, bu da seni bu memleketin sahibi yapmaz. ‘’Ben burada doğdum ben ne dersem o olacak’’ diyebilmen için doğduğun topraklara sahip çıkman gerekirdi.
Türkiye’nin, benim bildiğim ( yanlış da biliyor olabilirim ) hiçbir memleketinde o kasabanın yerlisi kendi memleketinde dernek kurmadı ( Bodrumlular Derneği gibi ). Ama nüfusu 200.000 civarı olan Bodrum’da sadece 50- 100 üyeli Bodrumlular Derneği maalesef ki var.
Şaka gibi değil mi ?
Nüfusa oranı neredeyse % 30’a düşmüş Bodrumluların aslında azınlıklar gibi, yaşadıkları yerlerde dernek kurması gayet normal, ama ben burada biraz fazla hassasiyet gösteriyorum galiba, bana kızmakta haklı gibi görünüyorlar.
Benim babam Bodrumlu değildi, Bodruma 50 sene önce yerleşmiş bir İzmirliydi. 40 sene önce Bodrumda küçük bir sağlık ocağı vardı Yeniköy mahallesinde. O sağlık ocağında 1 tane oksijen tüpü vardı o da bitti mi vay memleketin haline. Babam oksijen kaynakçısı olduğu için işi gereği dükkanında bolca oksijen tüpü ardı ve o yıllarda bodrumun tek sağlık ocağında oksijen tüpü bittiğinde babamı arayıp rica ederlerdi ‘’acil hasta var, lütfen yardımcı olur musunuz’’ diye. Babam saat kaç olursa olsun, hasta kimdir, cinsi, cibiliyeti, ırkı nedir diye sormadan gece evden çıkıp dükkana gider ve sırtında oksijen tüpünü sağlık ocağına taşır bir lira da bedel almazdı.
RABBİM babamın yaptığı o iyilikleri günahlarına kefalet kılar İNŞALLAH.
İşte kapılarında kilit olmayan Bodrumda böyle bir birlik beraberlik vardı yerli ve yabancılar arasında.
Yabancılar kelimesini kullanmaktan pek haz almasamda yabancılara sorsanız ‘’Bodrumda yerlicilik var, mikro milliyetçilik yapıyorlar’’ derler.
Yanlış kardeşim,
Bodrumlu Bodrumluya yağmurlu havada su bile vermeyeceği gibi birbirlerini de çekemezler. Bırakın Bodrumlu olmasını akrabalar arasında bile kimse kimsenin 1cm uzadığını istemez.
Bakalım Bodrumun yerlisi diye seçtiğimiz yöneticilere,
Bodrum’un Bodrum olduğu 30 sene öncesinden günümüze, 6 dönem seçilen Belediye başkanlarını biz tercih ettik.
‘’Bodrumludur, bizim oğlandır, zengindir çalmaz’’ diye biz seçtik.
Ne oldu ?
Hani Bodrumlu ve bizim oğlandı bunlar, büyük sermaye şirketlerinin binlerce m2 kaçaklarından yıkılan gördünüz mü ? ama ben birçok Bodrumlu ve garibanın 50cm- 1m için evlerinin yıkıldığını gördüm.
Ahmet Aras’ın Başkanlığı döneminde Belediyede çalışan Bodrumun yerlisi ne kadar Müdür ve yetkili varsa görevden uzaklaştırılıp yerlerine Bodruma hayatında hiç gelmemiş şahıslar atanmadı mı ?
Hem şerefli Türk subayıdır, hem de Bodrumun yerlisi diye seçtiğiniz adam, PKK’nın sözde lideri Apo’nun avukatını kendisine başkan yardımcısı yapıp bunu da savunmadı mı ?
Son seçilen Tamer Mandalinci’yi tenzih ederek söylüyorum, hangisinin Başkanlık döneminde Belediyeye rüşvetler, görevi kötüye kullanma, irtikap, yolsuzluk gibi birçok suçtan baskınlar yapılmadı ?
Hani zengindi bunlar ?

Bak kardeşim çok sevdiğim bir kardeşimin sözü var,
‘’ Zengin çalınca yer değiştirmiş olur, fakir çalınca hırsız, zenginin gayrimeşru çocuğu olur adı ise aşkın meyvesi, fakirin olursa maalesef p.ç ‘’
Velhasılıkelam
Biz hata yaptık, kabul edelim ve bundan sonra başımızı ellerimizin arasına alıp tünelden önceki son çıkışı kaçırmadan son kez düşünelim nasıl çıkacağız bu işin içinden hep birlikte diye.

 

Yazarın Diğer Yazıları
16 Mart 2022 09:20
23 Haziran 2022 18:22
24 Mart 2022 20:43