BODRUM KADRAJ-Bodrum’da gerçekleştirilen Akdeniz Edebiyat Günleri, “Edebiyat ve Çevre” teması ile başladı. Bodrum Belediyesi ve Livaneli Vakfı tarafından birlikte düzenlen Akdeniz Edebiyat Günleri’nin açılış programına; Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, Almanya Kültür ve Medya Bakanı Claudia Roth, Sosyalist Enternasyonel Başkanı ve Yunanistan Eski Başbakanı Yorgo Papandreou, Sanatçı Yazar Zülfü Livaneli, Yunanistan İzmir Başkonsolosu Despaina Balkiza, Almanya İstanbul Başkonsolosu Johannes Regenbrecht, Livaneli Vakfı Genel Sekreteri Şule Bucak, Eski Avusturalya Ankara Büyükelçisi James Larsen, Yazarlar Mehmet Y. Yılmaz, Zeynep Oral, Anna Pataki, Buket Uzuner, Zeynep Göğüş, Ayşe Arman, Nebil Özgentürk ve çok sayıda misafir katıldı.
Bodrum Belediyesi sosyal medya hesaplarından canlı yayınlanan programın açılış konuşmasını yapan Başkan Aras, “Belki de bugüne kadar Akdeniz’in en güzel ifade edesi olan ‘Ebedi Mavilikler’in diyarında, bu yıl dünya sanat günü 15 Nisan’ı takip eden hafta içerisinde “Akdeniz Edebiyat Günleri” adını verdiğimiz, ‘Edebiyat ve Aydınlanma’ temalı ilk görkemli buluşmamızı gerçekleştiriyoruz.
Yine; Halikarnas Balıkçısı’nın doğumunun 132.yılında hazırladığımız anma etkinliklerini, biraz daha farklı ve etkinliklere başka bir perspektif kazandırarak yapalım istedik. Bu amaçla, ‘Balıkçı Yaşıyor’ temasıyla 16 -20 Nisan günleri arasında çok titizlikle hazırlıklarını yaptığımız Halikarnas Balıkçısı Anma Etkinliklerinde de sizlerle olmaktan büyük heyecan duyuyorum.
Ayrıca etkinlik haftasında, Livaneli Vakfı ile birlikte ilkini bu yıl düzenlediğimiz ve “Akdeniz Edebiyat Günleri “adını verdiğimiz önemli bir projeyi de hayata geçiriyoruz.
Sanılanın aksine geleceğin değil bugünün en önemli sorunlarının başında gelen küresel iklim krizinin neden olduğu felaketler karşısında ne kadar çaresiz kaldığımızın farkındayız. Her çağda hiçbir sorun karşısında sessiz kalmayan edebiyatın, bu sefer nasıl bir ses ve yol gösterici olabileceğini birlikte değerlendireceğimiz Edebiyat Günleri’nde çok önemli konuklarımız ve yazarlarımız var.
Akdeniz Edebiyat Günleri’ni Livaneli Vakfı ile bir protokol yaparak her yıl, yeni ve güncel bir temayla geleneksel hale getirmek istediklerini ifade eden Başkan Aras, “Edebiyat yaşamaktır. Edebiyat oldukça insan, yaşamaya değer ne varsa daha yakından bilecek ve hissedecektir. Bu duyguları birlikte konuşmak, yaşamak ve edebiyatın engin maviliklerine birlikte açılmak için sizleri, Anadolu’nun Akdeniz’e açılan kapısı Bodrum’da misafir etme ayrıcalığına ev sahipliği yapmaktan gurur duyuyorum.” dedi.
Halikarnas Balıkçısı ile ilgili bir anıyı paylaşan Sanatçı Yazar Zülfü Livaneli; “Halikarnas balıkçısı Türkiye’ye yeni bir kültür sentezi oluşturmaya çalışan bir kişiydi. Zaten çok değişik kültürlerden gelen, birçok dil bilen müthiş bir insandı. Fakat onun Türkiye’nin kimlik meselesine getirdiği çözüm vardı. Etrafında birçok arkadaşı, profesörler yazarlar o dönemin büyük entelektüelleri sürekli buraya geliyorlardı ve onların tezi şuydu; biz Anadolu’dan gelmiş geçmiş büyük medeniyetlerin mirasçısıyız. Dolayısıyla buradaki Helen ve Karya kültürünün diğer Anadolu kültürünün hepsinin mirasçısıyız biz böyle yaşıyoruz. Yani bir ırk bir ırkçılık meselesine karşı en güzel cevaptı bu. Balıkçı, sürgün olarak geldiği Bodrum’a büyük katkılarda bulundu. Çok hoş bir hikayesi var biraz önce başkanımızın da bahsettiği Mausoleum anıtı British müzesinde burada değil. Halikarnas Balıkçısı İngiltere kraliçesine bir mektup yazar ve der ki ‘Bu anıt böyle bir tavanın altında durmak için değil, mavi gökyüzünün altında durmak içindir, lütfen buraya iade edin’. British müze müdürü de ‘Kraliçe bize mektubunuzu iletti. Mausoleum’un durdurduğu odanın tavanını maviye boyadık’. Bu da İngiliz kibarlığı.“ dedi.
Edebiyat ve diğer sanatlar birbiriyle yakın ilişkiler içinde olduğunu ifade eden Livaneli, “Bütün sanat dalları ve bilimler birbiriyle ilişki içindedir. Sanatların bir amacı vardır o da nedir insan ruhunun yücelmesidir. Nitelikli sanata, kültüre, baleye, heykele tüm sanat dallarına ihtiyacımız var. Çirkinlik içinde yaşamadan sanatla iç içe olmalıyız.” diye konuştu
Akdeniz Edebiyat Günleri için davet edildiğinde çok heyecanlandığını ifade eden Yorgo Papandreou, “İzolasyonun, ayrıştırmanın, savaşın, duvarlar örmenin peşinde olan ve bunu da korkuları püskürterek yapan liderler var. Irkçılıkla bunu başarmaya çalışan liderler var. Ve bunlarla mücadele ederken aslında hepimizin iş birliğine ihtiyacımız olduğunu hatırlamamız gerekiyor. İş birliği, saygıyı beraberinde getirir. Güzellikler yaratacak, güzellikleri büyütecek iş birliğine ihtiyacımız var. Bu iş birliği anlayışla çalışarak birbirimizi birbirimize yakınlaştırdığımız en güncel örnek de pandemi. Dünya üzerinde pandemiden etkilenmeyen hiçbir ülke yokken bir araya geldik ve aşılamayı başardık. Bu alandaki çabalarımıza devam etmemiz gerekiyor. “ dedi.
Halikarnas Balıkçısı’nın Bodrum ve dünya için öneminden bahseden Papandreou, “Halikarnas Balıkçısı buraların ilk bahçıvanıydı, zengin bir kültür tüccarıydı desek yanlış olmaz diye düşünüyorum. Sayın Belediye Başkanı Ahmet Aras da Halikarnas Balıkçısı’nın ayak izlerini takip ediyor. Onun gibi kararlılıkla çevre felaketleriyle ilgili mücadele etme noktasında çok sıkı politikalar üreterek, bu noktadaki çalışmalarını da yakından takipçisi olmaya devam ediyor.” dedi
Bodrum’a davet edilmiş olmak ve değerli insanlarla bir araya gelebilme imkanına kavuşmuş olmaktan dolayı büyük bir onur yaşadığını söyleyen Almanya Kültür ve Medya Bakanı Claudia Roth, “Benim için bugün burada olmanın manası büyük. Hepimiz birbirimiz daha yakından tanıma fırsatı bulma şansına sahip olduk. Kültür sadece olsa da olur diyebileceğimiz bir kavram değil. Kültür toplumda bizim en önemli sac ayaklarımızdan bir tanesi. Birine yakınsanız onun hakkında bir şeyler öğrenmek için çaba sarf edersiniz. Bu bağlamda ülkelerimizde birbirinin hakları hakkında çok şey öğrenme fırsatına kavuştu ve burada edebiyatın anahtar rolü asla yadsınamaz. Sizler için kültürün ne kadar önemli olduğunu biliyorum. Dolayısıyla kültürün demokrasinin dostları merhabalar demek istiyorum size. Merhaba Bodrum” dedi.
Bugün Almanya Kültürden Sorumlu Devlet ve Medya Bakanı rolüyle katılımcılara hitap ediyor olmaktan büyük onur duyduğunu ifade eden Roth, “Kültür tiyatro ve müzik. Ben buradan geliyorum. Benim parçası olduğum neslin en önemli görevi ya da en kararlı olduğu şey kültürü daha demokratik hale getirmekle ilgiliydi. Biz kültürü, edebiyatı, sanatı, tiyatroyu ve müziği sınırları aşan bir festival haline dönüştürmek şiarıyla yola çıktık. Öyle bir kutlama öyle bir festivaldi ki herkesin katılmasını bekliyorduk ve herkesin katılması gerektiğine inanıyorduk. Biz kültüre ne kadar bağlıysak kültür de bize o kadar bağlı. Ve ben bugün Almanya kültür ve medya bakanı olarak sizlere bu konuda bu konuşmayı yapıyor olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum ve bir demokratik kültürün gelişmesi için çalışmalar yapabilme imkanından dolayı çok müteşekkirim.” dedi.
Akdeniz Edebiyat Günleri, Edebiyat ve Çevre temalı oturumlar ve 17 Nisan Dünya Merhaba Günü programıyla devam edecek.