Geçtiğimiz günlerde Bodrum’un simge mekanlarından biri daha kapılarını kapadı.
Evet Mahmut Kaptan, bilmeyen varsa tabi onlar için söylüyorum mekan turistik bir mekan değildi yani yaz aylarında kapalı kış aylarında faaliyet gösteren bir mekan idi.
Bodrum’un marinasında, deniz kenarında veya gösterişli bir meydanında da değildi. Bodrum eski çarşıda ara sokakta nostaljik, küçük, samimi ve şık bir mekandı. Sessiz sedasız bir sosyal medya açıklamasıyla misafirlerine teşekkür ederek veda etti.
Bodrum’un değerlerine sahip çıkıldığını iddia eden sayın başkanımızın küçücük mekanın önündeki gölgeliğin kaldırılması için baskı yaptığını ve kaldırılmazsa belediye tarafından yıkılacağının bildirildiğini öğrendik.
Yasal değilse tabi ki kaldırılacak ona diyecek sözümüz yok. Ancak Bodrum girişinden tutun Kumbahçeye, oradan tutun marinaya, Bitez, Ortakent sahillerinden Gündoğan, Yalıkavak ve diğer mahallelere kadar yüzlerce mekan önlerini kapatıp 20 metrekarelik dükkanlar 100 metrekarelere varmışken Bodrum’un ara sokağındaki mekan mı kaldı?
Bu saydığım yerlerdeki işletmelerin hangisine uygulama yapıp işlem yaptınız? Veya şöyle soralım hangisine gücünüz yetti? Kaldır o zaman Ortakent sahilindeki gölgelik ve kapatılan alanları.
Bodrum’un göbeğinde Konacık Mahallesi, zabıtanızın tam karşısında ZAİ adlı işletme devasa kaçak bina yaparken sesiniz çıkmadı, hakkında onlarca şikayet var gereğini yapmadınız.
Gürece’de eski Sakız Ana önünde yapılan A101 önünden zabıtanız günde en az 10 defa geçiyordur göz göre göre yaptırdınız.
Ortakent tapunun karşısında imar müdürlüğünüzün arkasında konut imarlı alana kültür merkezi ruhsatı verdiniz. Turizm alanlarına bile adamına göre kat ittifakı kurdunuz.
Daha seçim biter bitmez Bodrum marinada Gemibaşı Restaurantın karşısına başkanın arkadaşı Hamburger arabası koydu bir de ruhsat verdiniz.
20 sene Bodrum otelciler derneğinden ne kira ne ecrimisil aldınız desteklemediğiniz aday kazanınca 5 yıl geriye dönük ecrimisil ve tahliye kararı aldınız. Alınamayan 15 senenin hesabını almayanlar versin artık.
Ortakent zabıtanızın arkasındaki otopark ruhsatsız çalışıyor hala göz yumuyorsunuz.
Hani ihalesiz hiçbir yer verilmeyecek demişti ya başkanımız Atatürk caddesi polis lojmanlarının önündeki Gıda A.Ş.’ye ait otoparkın kiracısı çıkarılıp yandaki otoparkçıya verildi. Nasıl mı tabi ki ihalesiz. Adalet sadece adliye koridorlarında zannetmeyin ALLAH katında yaptıklarınızın hiç biri adil değil.
Bunlar sizin burnunuzun dibinde yapılanlar diye söylüyorum, hiç birisiyle kişisel bir husumetim yok bir çoğunu da tanımıyorum. Belediye başkanından tutun yardımcılarına, meclis üyelerine kadar hepinizin biryerlerinin kaçak olduğuyla ilgili yerel medyada bir sürü haber yapıldı.
Hangisini yıkıp kaldırdınız?
Kanunlar vatandaşa ayrı size ayrı işliyorsa haber verin ona göre davranalım.
Meclis üyenizin biri milyon Euro’luk evlerin satıldığı Yalıkavak yolları köstebek yuvasına dönmüşken ara sokaktaki otelinin asfaltını F1 pistine çevirir, bir diğeri yakınına ait tarlayı imara açtırır,
Bir başkası belediyenin tankerleriyle evine su taşır, diğeri ruhsatsız komple kaçak inşaat yapar.
Her lafınızda “Bodrum’un malına, değerlerine sahip çıkıyoruz” söylemini ağzınıza sakız etmişsiniz. Hangi değerine, hangi malına sahip çıktınız merak etmemek elde değil. Bodrum belediyesinin mülkü olan mahkemelik Bodrum otogarını Büyükşehir belediyesine siz vermediniz mi? 3 senede bir sünger heykeli, üç büst yaptınız onlara da çok çalıştık diye dalga geçer gibi açılış yaptınız.
Kendi iskeleleriniz dururken, Bodrum’un göbeğinde marinada kaçak puntonlar dururken amatör balıkçıların bu fırtınada iskelelerini yıkıp yer bile göstermeden kaderlerine terk ettiniz.
Siz Bodruma hizmet etmeye değil adeta intikam almaya gelmişsiniz. Ancak vatandaşında kısas hakkının bulunduğunu unutmayın.
Vatandaş sesini çıkarmıyorsa zannetmeyin ki yaptıklarınızı görmüyor. Yargı karşısında değil ancak vicdanlarda hepiniz mahkum oldunuz.
Bu keserin sapı döner demedi demeyin..