Geçtiğimiz yıl Aralık ayında deneme yayını yaparak başladığımız medya sektöründe 1 Ocak 2022 itibariyle sizlerle buluştuk.
Bende hayatımda ilk defa duygu ve düşüncelerimi paylaşmak için aile şirketimize ait Kadraj Haber sitemizde köşe yazısı yazmaya başladım.
İlk yazımı yazdıktan sonra kendi kendime dedim ki Bodrum küçücük yer, sonuçta cumhurbaşkanlığı, bakanlıklar, kurumların genel müdürlükleri ve onlarca bürokratik dairenin olduğu bir şehir değil, burada ne gündem çıkar da ben bunları aktarabilirim ki diye düşündüm.
Birkaç gün geçtikten sonra ikinci yazımı yazdım ve arkasından diğerleri geldi. Tabi Bodrum gerçekten küçük, ne kadar göç alsa da kapladığı yüzölçümü itibariyle alan kısıtlı.
Bodrum’da da kurumların temsilcilikleri var ancak yerel yönetim olarak Bodrum Belediyesi’nden fırsat bulup, diğer kurumlarda ne olup bitiyor diye ben dahil hiç kimse kafasını çevirip bakamıyor.
Yazdığım yazılarda yerel yönetim olarak genellikle Bodrum Belediyesi ve Bodrum Belediye Başkanı gündem olduğu için ön planı çıkmakta ve ben de bunları yazmaktayım.
Hatta bu konu da zaman zaman eleştiri de alıyorum. Eleştirilere saygı duymakla birlikte, yazılarımda bahsi geçen konulara muhatapları bir iki kelimeyle cevap verebilse bunlar gündemden düşecek ve ben de buradan sizlere çiçekten, böcekten, sevgiden ve Bodrum’un güzelliklerinden bahsedeceğim.
Ama maalesef haber sitemizin WhatsApp ihbar hattına dün gelen bir ihbarla yine gündemimiz Bodrum Belediyesi.
Düşünebiliyor musunuz göreve başladığından beri yaptığı atamalar, hatalı işlemler, yıkımlar, sökümler, belediyeye yapılan operasyon, taciz ve darp gibi konular dışında Belediye başkanımızın maalesef hiçbir gündemi yok.
Geçtiğimiz hafta Sevgili, gazeteci Fatih Bozoğlu abimin Pazar yerindeki canlı yayınını izlerken, Başkan Ahmet Aras ile denk gelmesi ile birlikte yaptığı röportajda Başkan, Pazar yerindeki atıklardan köpek maması yapıldığını söylediğinde çok heyecanlanmış ve helal olsun süper bir icraat demiştim.
Bodrumda güzel şeyler de oluyor ancak onları konuşmaya maalesef fırsatımız yok. Dolayısıyla konularımız, geciken altyapılar, bozuk yollar, yolsuzluk, taciz, darp ve Bodrum belediyesindeki adaletsiz işlemler oluyor.
Hatırlarsanız yazılarımın bir kısmında daha önce Bodrum Belediyesinde taciz skandalından ve Başkan Aras’ın bu durum karşısında aldığı tavırdan bahsetmiştim. Üzerinden çok geçmedi ve gelinen nokta da Başkanın olaylar karşısındaki basiretsiz tutum ve davranışları iki gün önce yaşanan özel kalem müdürünün taciz ve darp skandalına sebep oldu.
Başkan Aras halının altına kısa sürede o kadar çok çöp attı ki artık çöpler taşmaya başladı. Şimdi ne olacak…
Başkan son yaşanan, özel kalem müdürünün karıştığı, darp ve taciz olayında, haber tarafımızdan medyaya düşünce mecbur kalıp gece saatlerinde kısa bir açıklamayla idari soruşturma başlattığını ve soruşturma tamamlanana kadar özel kalem müdürünü geçici olarak görevden aldığını açıkladı.
Yapılan açıklamada en can alıcı nokta ise olayın “mesai saatleri dışında” olarak yapılmasıydı. Sanki o müdür ve bayan aynı kurum ve birimde çalışmıyorlar da dışarıda tanışmışlar ve olay özel hayatlarındaymış gibi. Siz bu açıklamayla kadın haklarına saldırıp tacizi meşrulaştırdınız. Hala bunca yaşanan olayda olduğu gibi özel kalem müdürünün Bodrum Belediyesine yaşattığı bu ahlak ve karakterden yoksun durumda bile Başkan Aras bilinç altımıza beyinsiz danışmanlarından aldığı akılla üflemeye devam ediyor.
Size hatırlatmak isterim ki kurumunuzda çalışan tüm bayanların sorumluluğu size aittir. İnsanlar kızlarını ve eşlerini sizin müdürleriniz onları taciz etsin, darp etsin diye oraya göndermiyor.
Belediye Başkanları yürütmede yer alacak müdürleri kendileri seçip belirler, tıpkı sizin yaptığınız gibi sayın Başkan. Ve bu seçimler o şehrin kaderini belirler. Hiçbir belediye başkanı kurum içerisinde yaşanan olaylardan “haberim yoktu, ben duymadım, ben bilmiyorum” diye yırtamaz. Atadığınız özel kalem müdürünüzün Bodrum belediyesi ve halkına yaşattığı bu yüz kızartıcı suçtan onun kadar sizde suçlu ve sorumlusunuz.
Eğer atamayı Özgür iradenizle yapmadıysanız, kimin referansıyla yaptığınızı açıklayın da biz de, ona ahlaksız diyelim. Birazcık onuru, gururu olan bir insan bu iddiaların zerreciği için bulunduğu şehri terk eder. Hiçbir inanca sahip olmayan ataist japonlar bile onurundan, İstanbul da köprü imalatında hatalı bir tel yüzünden sorumlu benim diye intihar etti.
Biz ALLAH korusun kimseden böyle bir davranış beklemiyoruz. Ancak insan biraz onurlu davranır ve sorumluluk alır, sayın başkanımın Ahmet’imin başkanı.
Sizi gereğini yapmaya davet ediyorum. Tabi gereğine yine siz karar verin..