Bodrum’da 2 Haziran günü “gezi parkı eylemleri anması” adı altında belediye meydanında ağaç kesimine hassas olduğu iddia edilen kişiler tarafından basın açıklaması yapıldı.
Grup adına basın açıklamasını okuyan Ayşe Düzkan, “Bundan dokuz yıl önce, bu topraklar tarihinin en büyük toplumsal hareketlerinden birine tanıklık etti. İktidarın, İstanbul, Gezi Parkı’ndaki ağaçları kesip Topçu Kışlası yapma kararı bir bardağı taşıran damla, bir kıvılcım oldu ve Türkiye’nin dört bir yanında halk sokağa çıktı. İstanbul’da Gezi Parkı, Ankara’da, İzmir’de laiklik için, Antakya’da cihatçılara verilen desteğe karşı ama her yerde iktidarı protesto etmek amacıyla yürüdük, direndik, barikatlar kurduk, şarkılar söyledik, yeni eylem biçimleri bulduk, mücadele ettik. Dokuz canımızı toprağa verdik” dedi.
“İktidarın İstanbul taksim gezi parkında ağaçları kesmesi” bahanesiyle ülkeyi neredeyse iç savaşa sürükleyecek bir provokasyona alet olanlar Bodrum’daki yerel iktidarın, yani Bodrum Belediyesini yöneten CHP’nin, geçtiğimiz hafta Gökçebel Mahallesi Sporkent Sitesi ile Nef sitesi arasında bulunan yolda çalışma bahanesiyle asırlık çam ağaçlarını kesmesine eğer bir tepki verselerdi belki samimiyetlerine inanıla bilinirdi. Ama maalesef konunun kesilmek istenen ağaçlar olmadığı bir kez daha tescillenmiş oldu sayelerinde.
Bodrum Ahmet Aras’ın başkanlığında tarihinin en basiretsiz ve beceriksiz yönetimiyle karşı karşıya ve bunun sorumlusu da maalesef bizleriz. Bodrum halkı olarak tercihimizi hizmet edecek olandan yana değil, çoğu zaman olduğu gibi siyasi parti ambleminden yana kullandık.
AK Parti’ye oy atanlara çeşitli hakaretvari söylemlerle saldıranların Bodrum’da kendilerinin de aynı durumda oldukları aşikar değil mi?
2019 Yerel seçimlerinde İyi Parti’den aday olan, belediye başkanlığı yapmış, tecrübeli, mesleği haritacı olan ve hizmetleri tescilli olanı değil, belediyeye emlak vergisi veya su faturası yatırmaya dahi gelmemiş olanı tercih ettik.
Sonuç ortada her halk hak ettiği şekilde yönetilir.
Yollar köstebek yuvasına dönmüş, her yer dilenci kaynıyor, belediye şirketi iflas etmiş, personel maaşları ödenemiyor, lağım kokusundan sokaklarda insanlar gezemiyor.
Milyonlarca euro’lara satılan villaların olduğu Bodrum’un bir çok mahallesinde kanalizasyon yok, insanlar 50-100 sene önceki gibi foseptik çukurları kazıyorlar.
Peki Bodrumda tüm bu olumsuzluklar varken Belediye başkanımız ne yapıyor?
Tabi ki boş oturmuyor, konserler, festivaller, yurt dışı gezileri, Bodrum’u tanıtıyor tanımayanlara.
Ağustos böceği gibisiniz, vur patlasın çal oynasın ortada hiç bir icraat yok. Ağustos böceği demişken Bodrum’da her yıl yapılan ve Bodrum Belediyesinin bir çoğuna ekonomik ve lojistik destek olduğu, başkanımızın da katılım sağladığı kaç festival var hiç düşündünüz mü?
Birlikte bir sayalım;
Bodrum Müzik Festivali, Uluslararası Gümüşlük Klasik Müzik festivali, Chill-Out Fest, Karsanat Barok Müzik festivali, Sunsplash Müzik Festivali, Uluslararası Bodrum Dans Festivali, Uluslararası Halk Oyunları Festivali, Uluslararası Bodrum Modern Dans Festivali, Uluslararası Bodrum Latin Dans Festivali, Summer Tango Fest Bodrum, Bodrum Cazz Festivali, Bodrum Mandalin Festivali, Gündoğan Sucuk Şarap Festivali, Slow Cheese Bodrum Fest (Peynir), Bodrum Acıot Festivali, Bodrum Uçurtma Festivali, İstanbul Bağımsız Filmler Festivali, Ortakent-Yahşi Bahar Festivali, Pedasa Festivali, Zeytin Çiçeği Festivali, Bodrum Deve Güreşleri Festivali, Element Sound Fest, Color Splush Fest, The Color Fest Bodrum, Bodrum Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali, Tangerine Dream Fest, Bodrum Unplugged Fest, Kraft Yaşam Festivali, Bodrum Bisiklet Turu Festivali, Halikarnassos Bodrum Müzik Festivali, Bodrum Yacht Festivali, Trandil Cup, Uluslararası Bodrum Bale Festivali, Bodrum Briç Festivali, Bodrum Cup, Bodrum Pati Fest, Bodrum Global Run Fest, Viva Fest, Bodrum Salsa Fest, Mindbody Fast Bodrum, Bodrum Rock Fast, Karaova Bağbozumu Festivali.
Ben yazarken sıkıldım, bence sizde okurken sıkıldınız. Unuttuklarımız varsa kusura bakmasınlar. Yılbaşı, aybaşı ve özel gün konserlerini saymıyorum bile. Tüm bunlar bedava olmuyordur diye düşünüyorum. Konserler, eğlence ve festivaller elbette olsun ama önce evinizi misafirlerinize hazırlamanız gerekmez mi?
Ayranınız yok içmeye tahtırevanla gidiyorsunuz mıçmaya demezler mi insana. Siz öncelikle personellerinizin maaşlarını rahatlıkla ödersiniz, alt yapı sorunlarınızı, yollarınızı ve çevre düzenlemelerinizi yaparsınız kasanızda da paranız vardır istediğinizi yaparsınız. Devlete olan vergi ve sigorta borçlarınızı ödememek için İstanbul’dan yeni şirket alıp Gıda A.Ş.’nin tüm işletmelerini bu yeni şirkete devrettiniz. Çünkü Gıda A.Ş.’nin banka hesaplarına, işletme kasalarına ve pos cihazlarına dahi haciz geldi değil mi.
Peki sizin, devlete borçlarınızı ödememek için yaptığınızı Bodrum Belediyesine borcu olan vatandaşlarda yaparsa alacaklarınızı nasıl tahsil etmeyi düşünüyorsunuz?
Belediye yönetimi olarak sizin bu yaptığınıza en hafif tabirle “etik değil” demek gerekir. Kendi alacaklarınıza şahin, borçlarınıza kuzu olmayın.
Sonuç itibariyle Ağustos böcekleri,
Yağmurlar yağmaya başladığında, havalar soğuduğunda aç kaldık diye bağırmayın. Bodrum ve halkına birazcık hizmet edin de oy istemek için gittiğinizde yüzünüz olsun. Artık insanları Atatürk, cumhuriyet, laiklik diye kandıramazsınız bilginize.
Herkese iyi bayramlar..