Hain Kim?

Başkan Aras, geçtiğimiz günlerde sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada AKTUR sitesinin merkezinde kalan özelleştirme idaresinin sattığı arsayla ilgili ihalesiz satıldığını belirtmişti.

Bu hatasından dönmüş olacak ki araştırmış ve 1 Eylül’de ihaleyle satıldığını öğrenince yeni bir açıklama yaparak bu yanlışını düzeltmiş. Bu defa da arazinin imara açılmasını “ihanet” olarak adlandırmış.

Son zamanlarda AKTUR’a gitmediyseniz bir gidin lütfen içiniz kan ağlar. O güzelim doğanın nasıl katledildiğini göreceksiniz. Her yerinden kaçak inşaatlar yükseliyor ama her ne hikmetse sayın Başkan sadece bu araziye takmış vaziyette.

Abdullah Kiğılı’nın damadının AKTUR sitesi içindeki inşaatındaki mühre rağmen devam etmekte karışan eden yok.

Aslında AKTUR yönetimiyle kendisi ve Başkan yardımcısının arası iyi olduğundan onların huzuru için mücadele ediyor sayın başkan. Yani olay oradaki yeşillik, ağaç falan değil. İnşaatı yapacak firmaya başta diş gösterip, burada bizde varız deme çabasındalar aslında.

AKTUR yönetiminin gasp ettiği yeşil alan ve parklara bir bakın isterseniz, tabi bulabilirseniz. Bırakın ağacı ot bile bulamazsınız, her yere beton döküp plaj ve kaçak yapıyla doldurdu AKTUR A.Ş, sizde buna göz yumarak suç işlediniz. Kadehlerinizi AKTUR A.Ş.’nin gasp ettiği yeşil alanların üzerindeki beton işletmelerde tokuşturdunuz.

İhanet ha;

İhanet nedir biliyor musunuz? Bodrumu ve Belediyeyi terör örgütlerinin yuvası yapmaktır. İçimi en çokta bu acıtıyor.

Bunu emekli bir ordu mensubu, Türk subayı değil de sıradan bir vatandaş yapsa bu kadar acı verici olmazdı. Ellerinde şehit kanı olanları savunanlarla işbirliği yaparak meslektaşlarınıza, devletinize ihanet ettiniz siz.

İhanet, ödeme güçlüğü çeken Bodrum halkının hesaplarına haciz getirmektir. Mallarına haciz işlemi yapabilirsiniz ama banka hesaplarına bloke koyarak esnafın elini kolunu bağladınız.

İhanet, mahkemeler sonuçlanmadan davaları geri çekip Bodrum Belediyesinin mülklerini Büyükşehir Belediyesine teslim etmektir.

İhanet, müteahhit arkadaşınıza belediyenin milyonlarca liralık işlerini ihalesiz verip peşkeş çekmektir.

İhanet, Bodrum belediyesine ait olan balıkçı barınaklarını Büyükşehir Belediyesine verip amatör balıkçıları fırtınada kaderlerine teslim etmektir.

İhanet, usulsüz olarak ortağınız adına aldığınız yapı kayıt belgesiyle Bodrum halkının size emanet ettiği kamunun malına çökmektir.

İhanet, ömrünü belediye hizmetine vermiş emekçileri, ithal ettiğiniz müdürlere ezdirmektir.

Bitez Mahallesi kadınlar kahvesini Gıda A.Ş. olarak İşletemeyip batırdınız, şimdide belediye gıda Gıda A.Ş.’ye arkadaşlarınızı ortak İşletmeci yapıp ihalesiz verdiniz, üstüne bir de sanki belediye işletiyormuş gibi göstermelik açılış yaptınız.

Bodrum ve halkına ihanetin ne olduğunu anlatacak, parmak sallayacak en son kişi sizlersiniz.

Bodrum bu ihanetlerinizi unutmayacak. İçinizde 1 tane adam yok mu kardeşim bu yapılanlara ses çıkaracak? Muhalefet partilerinin meclis üyeleri 3 yıldır bunlardan bir tanesini bile dile getirmedi. Ne diye seçildiniz siz o meclise? Bu halk size muhalefet görevi vermedi mi? gereği neyse yapın, oturduğunuz koltukların hakkını verin.

Tarım arazilerini meclis kararıyla marjinal tarıma döndürüp imara açan sizler değil misiniz? Bölgesel bir imar çalışması olsa kimsenin sesi çıkmazdı, siz kişiye özel bir arsayı imara açtınız. Ama karşılığında kafaları karıştıracak ‘bağış’ olarak Güvercinlik’te kaçak bina aldınız değil mi? Siz hangi ihanetten bahsediyorsunuz anlamakta güçlük çekiyorum.

Geçtiğimiz günlerde Çırkan Mahallesinde evinin girişini 2 metre büyüten gariban vatandaşa yıkıma bizzat kendiniz gittiniz. Vatandaş tepki gösterince de tehdit ederek “beni kızdırmayın tüm mahalleyi ölçtürüp yıktırırım” dediniz.

Zaten yapmanız gereken oydu, ya hepsini ölçüp kaçak olanları yıkacaksınız, ya da hiçbirine müdahale etmeyeceksiniz. İçlerinden birini seçip infaz etmek ancak size yakışırdı.

Yıkım kararı olan Mandarin Oriental, Anthaven, Mesa gibi holding projelerinde yıkıma değil açılışlarına ve kokteyllerine katıldınız.

İki yüzlülüğün manası yok ya göründüğünüz gibi olun, ya da olduğunuz gibi görünün.

Geçen gün televizyonda Kılıçdaroğlu “hükümet şeffaf değil hiçbir sorulana cevap vermiyor” diye bağırıyordu.

Kendisi bir de Bodrum’a gelsin ve kendi yönetimlerine baksın neyi şeffaf yapmışlar, hangi sorulan soruya cevap vermişler? Fareler gibisiniz üfleye üfleye milletin burnunu, kulağını yiyorsunuz. Bodrum halkıda anestezi almış hasta gibi ses bile çıkarmıyor.

Hükümetin aldığı karara “ihanet” yakıştırması yapacağınıza sabah kalktığınızda aynaya bakmanızı ve kim ihanet içinde, kim hain diye kendinize sormanızı tavsiye ederim.

Koltuğa oturma uğruna verdiğiniz tavizlerle Bodrum’un demografik yapısını bozdunuz. Ama sıkıntı yok, sizden daha önce de geldi bu memlekete, Bekiroğlu tepesinden ardına baka baka döndü köyüne.

Bodrumu terör sevicilerden de, hainlerden de, sizin artıklarınızdan da temizleyeceğiz. Şimdi herkes  bir daha düşünsün hain kim?