Hem Siyaset Hem Ticaret…

Bodrum Belediyesi Nisan ayı meclis toplantısı geçtiğimiz günlerde yapıldı.

30 Gündem maddesinin görüşüldüğü belediye meclisinde geçtiğimiz yıl gündeme geldiğinde tepki çeken Sazköy mahallesi, Kızılören mevkii, 118 Ada, 25,30,31,32 no’lu parsellerde kayıtlı tarla vasfındaki mülklerin ekoturizm/kırsal turizm tesis alanı 1/1000 ölçekli uygulama imar değişikliği teklifinin görüşülmesi 3. Gündem maddesi olarak yerini aldı.

Bu 4 parselin imar durumunun değiştirilmesi teklifi neden bu kadar tepki çekti ve çekmeye devam ediyor diye herkesin merak ettiği gibi ben de merak ettim.

Konunun tepki çeken birkaç farklı nedeni vardı. Bunlardan birincisi arazi sahibinin abisinin CHP Bodrum Belediyesi ve Büyükşehir Belediyesi meclis üyesi Uğur İlhami Özden olmasıydı.

Aslında resmî olarak mülkler kardeşinin üzerine olsa da sonuçta kendisi her iki belediyenin de meclis üyesiydi ve kendi arazilerinin imar durumlarını değiştirmek istiyorlardı. Bu talep yasal olmakla birlikte bazı meclis üyeleri ve Bodrum kamuoyu tarafından etik olmadığı gerekçesiyle tepkiyle karşılandı.

Tepkinin bir diğer sebebi de bu imar değişikliğiyle arazi üzerinde bulunan yüzlerce ağacın katledilmeyle karşı karşıya kalacağıydı.

Her konuşmasında ağaçtan, çiçekten, böcekten bahseden bir Başkan bu durumu nasıl halka açıklayacaktı ki. Daha 3-5 gün önce Milas’ta zeytin ağacı eylemine katılanlar burada kesilecek ağaçların hesabını nasıl verecekti?

Tepki çeken 3. Konu ise Sazköy mahallesi genelinde değil, sadece bu araziler üzerinde böyle bir çalışmanın yapılmasıydı. Belediye eliyle oluşan rant çok büyüktü ve bu ranttan sadece 4 parsel faydalandırılıyordu.

2020 yılı Şubat ayında Büyükşehir belediyesi meclisinde yapılan oylamada oy çokluğuyla kabul edilen planlarda Ahmet Aras ve Bodrumu Büyükşehir meclisinde temsil eden diğer meclis üyeleri evet oyu kullanmışlardı. Bu arada Büyükşehir ve Bodrum Belediyesinin imar komisyon başkanı da aynı kişiydi.

Daha sonra 2020 yılı Bodrum Belediyesi Ekim ayı meclisinde Sazköy’deki bu arazi meclis gündeminde yer alınca Büyükşehir meclisinde “evet” diyen başta Ahmet Aras ve Bodrum’un diğer Büyükşehir meclis üyeleri burada “hayır” oyu kullanarak oy çokluğuyla imar değişikliğini reddettiler.

Gelelim bugüne..

Meclisten önce CHP gurubunda bu konuyla ilgi yapılan grup toplantısında fikir ayrılı olmuş olacak ki bu büyük ranttan yana olanlarla, Bodrum’un menfaatlerini düşünen meclis üyeleri arasında derin bir çatlak oluşmuş.

CHP ilçe başkanı da oyunu ranttan yana kullanarak bu çatlağı iyice derinleştirmiş. Buradan Bodrum’un menfaatlerini, kendi meclis üyelerinin menfaatinden önde tutan tüm CHP meclis üyelerine şahsım ve Bodrum halkı adına şükranlarımı sunmak isterim.

Meclis gündemi açıklandığında dünden beri sosyal medya hesaplarında benimde takip ettiğim gerçek CHP’li bazı büyüklerim bu madde meclisten geçerse Bodrum kamuoyuna bunun hesabının verilemeyeceğini ve kamu vicdanında mahkum olacaklarını belirterek yayınlar yapmışlardı.

Meclis saat 14:00 da başladığında sayın Başkanımız yaklaşık 1 saate yakın icraatın içinden programındaki gibi konuşma yaptı. Belediyeye yapılan operasyondan da bahseden Başkan önce “alnımız ak en alt personelden başkanına kadar hiç kimse yanlış bir olaya karışmamıştır” dedi.

Daha sonra da “yanlış yapan bedelini ödesin” diyerek açık kapı bıraktı. Bir de  Başkanımız dedi ki elinde bilgi, belge olan varsa savcılığa, emniyete veya bana getirsin. Sayın Başkan savcılık veya emniyet tamamda size kimse bir şey getirmez. Siz bu konuda sabıkalısınız.

Vatandaş size defalarca gelerek şikayet etti, belge getirdi ama siz hiçbir konuda gereğini yapmadığınız gibi olayların da üstünü örttünüz.

Hatırlarsanız size bir emlak danışmanı gelip yardımcınız beni dolandırdı, aldığı gayrimenkulü başkan alıyor deyip komisyonunu ödemedi demişti. Siz ne yaptınız? Hiçbir şey. İlk seçildiğinizde personelle yaptığınız toplantılarda “eğer yakalarsam kendi ellerimle savcılığa götürür veririm” demiştiniz. Ama geldiğiniz nokta o kadar içler acısı ki üzülmemek elde değil.

Her neyse tekrar konumuza dönelim..

Başkanımız konuşması bitip de gündeme geçildiğinde 3. Gündem maddesinin çıkarılmasını oyladı ve bu madde oy çokluğuyla meclis gündeminden çıkarıldı. Çıkarılırkende “çok spekülasyon var, sular biraz durulsun tartışır tekrar değerlendiririz” dedi.

Biraz omurgalı olmak lazım, 2020 yılında verdiği oyla yeşile, ağaca, Bodruma, Büyükşehir meclisinde ihanet eden Başkan, bugünde dik durmayarak arazi sahiplerine ihanet etmiştir. Halbuki belediye meclis gündemine hangi konuların geleceğine kendisi karar vermektedir.

Emin olun eğer kamuoyunda ciddi bir tepki oluşmasaydı,  rantçılara karşı savaş açan başkanımız bugünkü değeri 15-20 milyon olan tarlanın, yüzlerce milyonluk bir arsaya dönüşmesine imza atacaktı.

Başkanımıza, 5 yıldızlı otelde kalan teftiş kurulu başkanının soruşturması için bir iddia daha verelim bakalım ne olacak. Bence buna da cevap vermeyecekler ya, içişleri bakanlığı müfettişlerinin dikkatini çekip incelemesi için biz yine de söyleyelim.

Yaklaşık 3-4 ay önce Bodrum Belediyesi’nin bilgisayar sistemlerinde kullandığı programların yerine yeni programlar alındı. Bu programlarla birlikte bir çokta teknolojik altyapı takviyesi yapıldı. Halen de bütün birimlerde alımlar için çalışmalar devam ediyor.

Peki bunda ne var kardeşim diyebilirsiniz. Anlatalım ne olduğunu öyle karar verin..

Ankara CHP Genel Merkezi referanslı teknoloji firması Bodruma gelip Başkan ve diğer yetkililerle görüşmelerini yaptıktan sonra fahiş fiyatlı bir fatura ortaya koyar. O zamanın helal süt emmiş bilgi işlem müdürü fiyatların çok yüksek olduğu gerekçesiyle alımlara imza atmayacağını söyler.

Daha sonra imza atmayan müdür görevden alınır ve yerine bu alımlara imza atacak yeni bir müdür atanır, ve öyle de olur..

Şu an Bodrum Belediyesi’nin teknolojik altyapısı o günden bugüne devamlı takviyelerle yenilenmeye devam ediyor.

Bodrum Belediyesindeki teknolojik ranta engel olan müdürü görevden alan belediye başkanı, sizce bu konuyu araştırıp sonuçlarını kamuoyuyla paylaşır mı? Paylaşmaz, çünkü onun onayı olmadan hiçbir birim müdürü A4 kağıdı bile alamaz.

Sayın Başkan bulunduğunuz koltuk, “haberimiz olmadan bir şey olmuşsa yapanlar bedelini öder” diyebileceğiniz bir koltuk değildir.

Siz orada oturduğunuz sürece her şeyden haberiniz olmak zorunda. Yani safa yatıp haberim yoktu diyemezsiniz. Eğer soruşturma sonunda sizin tabirinizle en alttaki personel bile suçlu çıkarsa sorumluluğu üstünüze alarak gereğini yapmalısınız.

Bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıp bilin istedim.