İyi Haftalar Bodrum’un Güzel Kalpli İnsanları…

Haftaya başkanımızın adamlarının başkan adına sosyal medyadan paylaştığı özlü sözlerinden biriyle başlayalım dedik.

Bundan tam da 3 yıl önce yerel seçimler vardı. Seçimler sonuçlanmış üzerinden yaklaşık 3 ay geçmişti, oturduğum kalabalık bir dost ortamında sohbet ederken konu Bodrum Belediye Başkanlığını kazanan Ahmet Aras’a gelmişti.

Atanan, Bodrum dışından getirilen müdür ve başkan yardımcıları üzerinden ben eleştiride bulunmuştum. Sohbet ortamındaki dostlarımdan birkaç tanesi “Hasan eleştiri için acele ediyorsun daha yeni seçildi, tecrübesi yok, hata yapması normal, bir yıl süre tanımak lazım” demişlerdi.

Ben de, burası Bodrum, boşa geçirilecek vakit yok, Bodrum Belediyesi de bir eğitim kurumu değil, anaokulu hiç değil demiştim. Hatta konuşma dilimi sert bulmuşlar ve beni eleştirmişlerdi. Şimdi geldiğimiz noktada hala eğitimine devam eden, 3 yılda, bir üst sınıfa dahi geçememiş belediye başkanı var karşımızda.

Bodrum Belediyesi’nin yolsuzluk ve usulsüzle anılmasına sebep olmuş hatalar zincirini tüm uyarılara rağmen hazırlayan sayın Başkan geçtiğimiz günlerde çıktı ve özür diledi tüm kamuoyundan.

Özrünü dilemeden önce de yeri değiştirilen çalışma arkadaşlarının 7-8 maddelik iddiası olduğunu ve onlarla ilgili polis memurlarının belge istediğini açıkladı. İddialarla ilgili konuşmaya devam eden sayın Başkan “‘Bana da gelmişti’, ‘teftiş için talimat verdim’, ‘araştırılıyordu’, ‘ben zaten araştırmıştım usulsüzlük yok’, ‘araştıracaktık’ ve ‘iddia sahibi personelin ifadesini almaya fırsat olmadı’” dedi.

Yani kısacası saçmaladı. Saçmalamadığını iddia eden varsa başkanın bu dediklerinden ne anladı anlatsın biz de anlayalım.

Bu açıklamayı yaparken yolsuzluk ve usulsüzlük operasyonu yemiş bir belediyenin başkanı olarak yanında sadece ithal ettiği başkan yardımcıları, müdürleri, 3-5 meclis üyesi, partisinin ilçe başkanı ve birkaç ilçe yöneticisiyle birlikte toplam 27-28 kişi vardı.

Başkan Aras’ın sosyal medya paylaşımında bahsettiği, belediyenin 11 yıl önce yaşadığı benzer operasyonda belediye binası ve Bodrum Adliyesi önünde en az 600-700 personel ve 2000-3000 kişilik Bodrum halkı vardı.

Yani başkana güven ve itimat vardı. Ancak Aras’ın açıklamasındaki bu fotoğraf ne kadar acınası bir durumda olduğunu gösteriyordu adeta.

Her başkan tertemiz sayfalarla göreve başlar ve yaptığı hatalar o sayfaları yavaş yavaş doldurmaya başlar. Önceki Başkan bu sayfaları yaklaşık 10 yılda doldurdu ve kaçınılmaz sonu yaşadı. Ama siz daha yolun başında 3 yılda beyaz sayfanın sonuna geldiniz. Maalesef yaptığın açıklama esnasındaki fotoğraf bize bunu gösteriyor.

Bodrumda % 50 oy almış bir partinin bırakın belediye personeli ve Bodrum Halkını, ilçe yönetimi, kadın ve gençlik kolları, meclis üyeleri toplamda 500 ile 1000 kişi arasında orada olması gerekirdi. Yani bizim anaokulu öğrencisinin geldiği durum partisinde bile “facia” olarak nitelendirilmekte.

Tabi ilçe başkanının durumunun da pek iç açıcı olduğu söylenemez. Sen ilçe başkanı olarak oraya yönetimini bile getiremiyorsan sana da güven kalmamış demektir.

24.03 Tarihinde sosyal medyadan bir açıklama daha yapan Başkan Aras yazısının sonunda özlü ve duygulu bir sözle yazısını sonlandırmış. Eğer sosyal medyada bu paylaşılan yazıları siz kendiniz yazmış olsaydınız samimiyetinize insanlar belki inanırdı. Çünkü bu paylaşımlardaki duygu size ait değil maalesef.

Adamlarının başkan adına yaptığı paylaşımının sonunda “Bizim yolumuz ülkesini yoktan var eden bir liderin yolu, bu onurlu yoldan çıkan belediyenin kapısından giremez” demişler.

Yani sıkışınca her partilisinin yaptığı gibi Atatürk’e sığınmışlar. Bunu yaparken de günlerce kendisine ulaşmaya çalışan ve derdini, meramını anlatmaya çalışan personeline de göz dağı vermiş.

Sayın başkan siz ve adamlarınız ağızlarınıza Ulu Önder Atatürk’ü alarak kemiklerini sızlatmayın, eğer yaşasaydı sizin gibiler zaten başkanı olduğu belediyeye bunları yaşatamazdı. Yaşadığınız yolsuzluk operasyonunda ki iddiaların üstünü örtmek için bir daha Atatürk’ün adını anmayın.

Gelelim suçladığınız ve görev yerini değiştirdiğiniz personelinize, bu personel ruhsat büro şefi olarak görev yapmakta. Herkesin daha iyi anlaması için konuyu açalım.

Ruhsat büro şefi deyince kimse zannetmesin ki inşaat ruhsatlarını bu personel veriyor. İşleyiş şöyle;

Mimarlar projeyi hazırlayıp ön onay için mimarlardan oluşan personellerin bulunduğu bölüme verir.

Buradan geçen proje imar müdürünün önüne gelir, oradan da geçerse imardan sorumlu Başkan yardımcısının önüne gelir, daha sonra numarataj servisine gelir ve kapı numaraları verilir.

En son her aşamadan geçen proje, ruhsat harçlarının kesilmesi için bu personelin birimine gelir.

Yani bu birim sadece harçları hesaplayıp kesmekle yükümlü bir birim.

Her aşamadan geçmiş bir ruhsatla ilgili bu birimde nasıl bir şaibe ve yolsuzluk olabilir ki?

Hadi diyelim ki bu personel hakkında iddialar var, bir başkan dedikodu üzerine konuyu araştırmadan, soruşturmadan direk suçlu ilan ederek personelin görev yerini değiştirir mi?

Peki bu personelin iddialarını soruşturuyoruz dediniz, soruşturmadan önce diğer personelin yerini de değiştirdiniz mi?

İşte sizde olmayan adalet burada devreye giriyor.

Aylardır yazıyoruz o şunu yaptı, bu bunu yaptı diye hangisinin görev yerini değiştirdiniz?

Bırakın değiştirmeyi hiç araştırdınız mı?

Bayan personeliniz müdürünüzü tacizle suçladı siz müdürünüzün değil bayan personelinizin yerini değiştirdiniz.

Değiştirdiniz derken yanlış anlaşılmasın olayı örtbas etmek için sus payı olarak daha üst bir makama atadınız. Anlattığınızla yaptığınızın ne alakası var şimdi?

Adalet bir gün size de lazım olacak demiştim daha önce hatırlarsanız, üzerinden çok geçmedi, bak lazım oldu. Ama biz her zaman adalet dedik demeye de devam edeceğiz.

Ya adaletli olacaksınız ya da son gününüze kadar takipçiniz olup yaptığınız her adaletsizlikte size kabusu yaşatacağız.

“Hayırlı günler kalbinde Bodrum sevdası olan güzel insanlar”