Bodrum yaklaşık 560 kilometrekare yüzölçümüne sahip tarihi bir kasaba..
Bilmem kaç kilometre deyince bayağı büyük bir alan gibi göründüğüne bakmayın aslında o kadar küçük ki!
Bodrum’da herkes birbirini tanır, kimin kime borcu var?, kimin kimden alacağı var?, kim nereyi satmış? Kim nereyi almış?
Kısacası herkes birbirinin ekonomik durumunu bilir. Son yıllarda bu durum pandemiyle birlikte Bodrum’un aldığı göç sebebiyle biraz değişti. Değişen şey aslında Bodruma sonradan gelen, yaşamayı seçen kişilerin geçmişiyle ilgili Bodrumluların bir fikir sahibi olmamasıydı.
Ama bu durum fazla sürmedi, herkes iç içe geçip birbirini iyice tanıdı. Yani Bodrumda her şey yine eskisi gibi.
Ticaretle uğraşan insanların ekonomik durumlarında büyük iniş çıkışlar olabilir. Bir ay 10 lira zarar ederken diğer ay 1000 lira kar edebilir. Bu da yaşam tarzlarında farklılıklar oluşmasına sebep olabilir. Bir sene orta segment arabaya binerken bir sene sonra ultra lüks, bir arabaya binebilirler.
Ama geliri sabit olan, yani memur ve maaşlı çalışan işçilerin yaşam tarzlarında büyük uçurumlar oluşmaz, standart bir hayatları vardır.
Kamuoyu önünde bulunan kişilerin ekonomik durumları da önemlidir. Belediye Başkan ve yardımcıları, meclis üyeleri, oda, dernek gibi sivil toplum kuruluşları, siyasi parti başkan ve yönetim kurulu üyeleri gibi.
Bu kişilerinde seçilmeden önceki ekonomik durumlarıyla görev yaptığı süredeki durumları arasında farklılık oluşmaması gerekir. Bunun için de her yıl bulundukları kurum tarafından mal beyanları kayda alınır ve işlenir.
Şimdi gelelim güzel kasabamız Bodrum’a..
Yıl 2014 yerel seçim öncesi, mevcut başkan Mehmet Kocadon yeniden aday oldu. Merkez seçim ofisi, Bodrum Marina karşısında aileye ait yağhane binası. Hummalı bir çalışma var içeride. Daha önce hiç görmediğim bir bayan arka ofiste masa başında çalışıyor. Tüm seçim süreci boyunca kendisini neredeyse her gün orada gördüm. Seçim süreci sonunda seçim kazanıldı. Ekonomik olarak orta halli olan bu bayan bir birimin başına müdür atandı.
Daha sonra ne mi oldu? Anlatayım..
Siz hiç mağaza kapattınız mı? Bu bayan için Midtown alışveriş merkezindeki lüks bir mağaza, kendisi geldiğinde rahat alışveriş yapsın diye kapılarını kapadı, başka müşteri almadı mağazaya. Bu lüx mağazanın sahibi kim mi? Onu da söyleyelim, CHP’nin o dönemki milletvekili. Tesadüfe bakın, vekil beyin Kumbahçe mahallesinde, mülkiyeti kendisine ait bir evi var. Bu evin bir kısmı değil, tamamı kaçak.
Alışverişi bittiğinde hanımefendinin aldıkları epey ağır olduğundan ve göze batmaması için mağaza yetkilileri tarafından otoparka kadar taşınırdı. Bu alışveriş bir kere değil bu arada, defalarca yapıldı.
Bodrum marinadaki kuyumcular bayram etti. Hanımefendi aldığı pahalı, tasarım takılarla İngiltere kraliçesi Elizabeth gibi gezdi beş yıl boyunca. Mülkiyeti kendisine ait olan eski bir evi vardı, tadilat yaparak ultra lüks bir ev yaptı. Araba ve diğer aldığı gayrimenkulleri saymayayım buradan. Bu arada eğer paşa dedesinden miras kaldı da ve bundan bizim haberimiz yoksa şimdiden kendisinden özür dilerim. Hanımefendinin hangi iş adamlarıyla nasıl ilişki içerisinde olduğunu daha sonraki yazılarımızda gündeme getireceğiz.
Kendisi 2019 seçimlerinden sonra Başkan seçilen Ahmet Aras tarafından görevden alındı, ama hala başka bir birimde düz personel olarak görev yapıyor. Yediği, içtiği, aldığı yanına kar kaldı. Kimsede sormadı bu değirmenin suyu nereden geliyor, hayırdır diye. Bu kişiler neden göze battı? Çünkü maaşlı bir çalışana göre ekonomik durumlarında belirgin bir değişim oldu. Peki zaten ekonomik durumu iyi olanlar ne olacak? Onlar hiç göze batmadı, çünkü zaten zengindi onlar. Ama onları da yazacağız ki, karakter yapılarını herkes bilsin.
Onlarca yıldır Bodrum belediyesinde görev yapan müdür ve personelde böyle bir değişim hiç görmedik. Genelde bu tür durumlar Başkan seçilen kişiyle beraber yeni atananlarda oluyor.
Bunlar sadece birer örnek. Bu örnekleri vermemde ki asıl amacımı, mevcut Belediye yönetimi ve siyasi partisindekilerin değişimlerini anlattığımda anlayacaksınız.
Acaba kimler neymiş, ne olmuş? Hep birlikte bakacağız..
Dikili ağacı olmayanların son üç senede nelere sahip olduğunu birlikte göreceğiz. Daha önce önünden geçemedikleri marinadaki lüks restoranların nasıl müdavimi oldular onları da yazacağız. Hangi müdür hangi Başkan yardımcısıyla, başka bir şehirde, yan yana ev alıp komşu oldu onları da konuşacağız. Bu arada ev aldıkları inşaat firmasının Bodrum’da da projesi var tesadüfe bakın.
Başka bir başkan yardımcısının her ne hikmetse yurtdışındaki zengin dayısı yeğeni belediye başkan yardımcısı olunca Bodrum’a yatırım yapmaya karar vermiş, birkaç ev birden almış.
Bodrum Belediyesi’nin Şeffaflık Komisyonunun bu konuları gündemine alması ve sonuçlarını da kamuoyuyla paylaşması gerekmektedir.
Garip olan tüm bunların Bodrum kamuoyunun gözünün içine baka baka yapılması. Büyük cesaret. Tabi yaptıklarına nasıl bir kılıf uydurdular onları da konuşacağız.
Bana sözlü ve yazılı ulaşanlar yazdıklarımın halk ağzıyla yazıldığını, o yüzden rahat anlaşıldığını söylemiş, bazıları da üslubumu sert bulmuş.
Aslında burada ben sadece kendi fikirlerimi değil, tüm Bodrum kamuoyunda konuşulanları yazıyorum.
Yani bu köşenin fikir babası Bodrum kamuoyu.
Ben sadece kaleme alıyorum. Eğer sürç-i lisan ettiysek af ola..