Evet yanlış duymadınız, özür diliyorum.
”Skandal ses kayıtları” başlıklı haberlerimizi yayınlamamızın üzerinden 1 hafta gibi bir süre geçti.
Haber sitemize ulaşan ses kayıtları zannedilmesin ki sadece bize ulaştırıldı. Eminim ki bu ses kayıtları Bodrum’da basın kuruluşuyuz diye kendilerini lanse eden bir çok gazeteciye de ulaştırılmıştır.
Bodrum’daki gazetecilere söyleyecek fazla bir söz yok, sizler Bodrum yerel yönetiminden nemalandığınız sürece bunları soramazsınız, hak da vermiyor değilim.
Ama unutmayın ki güvenilirliğiniz ve inandırıcılığınız sorgulanıyor ve itibar kaybına uğruyorsunuz.
Bodrum kadraj haber ilk kurulduğunda, Bodrum kamuoyuna hitaben yazdığım ilk yazımda kuruluş amacımızın Bodrum kamuoyuna duyurulmayanları duyurmak olduğunu açıkça yazmıştım.
Kurulduğu günden günümüze Bodrum Kadraj Haber sitemizde, bu doğrultuda haberler yapmaya özen gösterdik.
Yaptığımız haberlerin tamamında, delil, belge ve şahitlere dayanarak heberler yaptık.
Geçtiğimiz hafta Bodrum gündemine bomba gibi düşen danışman skandalı, ulusal basında da yazılıp konuşularak ülke gündeminde yerini aldı.
Bodrum yerel basının da ise, Bodrum Haber ve Bodrum Haber Merkezi dışında hiçbir basın kuruluşunda yer almayarak görmezden gelinmeye çalışıldı. Bunun sebeplerini ilerideki günlerde hep birlikte analiz edeceğiz.
Bodrum Belediyesi, Başkan Ahmet Aras’ın talimatıyla idari soruşturma açtı. Soruşturmanın konusu ise ses kayıtlarını kim, nasıl ve nerede kaydetti idi. Bodrum Belediyesi teftiş kurulu başkanı Şenol bey, soruşturmaya Belediye personellerini çağırarak başladı ve yukarıdaki soruları sordu.
Soruşturmada ifade veren personellerin arasında, ses kayıtlarında Levent Arkan’ın tehdit ve hakaretlerine maruz kaldığı görülen Melek isimli kadın personelde vardı.
Peki Şenol bey Levent Arkan’ın ifadesini aldımı ?
Tabi ki hayır.
Levent bey, ses kayıtları basına düştüğünde ne demişti ?
”Bu kayıtlar bana ait değil, yapay zekayla yapılmış”
O zaman Şenol bey’e şunu sormak isterim,
”Siz Levent bey’in yapay zeka dediği ses kayıtlarını baz alarak Bodrum Belediye personelini, bunları kim kaydetti diye nasıl sorguluyorsunuz ?
Hepsini bir kenara bırakın, hakaret ve tehdit edeni değil de, tehdit edilen ve hakarete uğrayanları nasıl sorguluyorsunuz ?
Biz, iç işlerinize fazla karışmadan konumuza devam edelim.
Ses kayıtlarında hakaret ve tehditlere uğrayanları şöyle kısaca bir hatırlayalım,
Cumhuriyet Halk Partisine üyelerine; ”D..l.y..ak sürüsü”
CHP Başkan aday adaylarına; ”Y..ş..k..lar”
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanına; Pişmaniye kafalı ”P..z..venk”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye; ”Siyasi bunak”
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e; ”Şizofrenli, şizofren ötesi olmuş bir kadın”
Cumhur İttifakı Muğla Büyükşehir Belediyesi adayı Aydın Ayaydın’a; ”Siyasi fırıldak”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a; ”Adam dün ne dedi, Türk demek müslüman demekmiş, s..tir lan ordan”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a; ”Bari köylüyü de dışardan getirin O. çocukları”
Bodrum Belediye Personellerine; ”Rahatlık ve gevşeklik ortamında alınan personellerin ya..şa..lığı da eklenince ortam çekilmez oluyor”
Bodrum Belediye Personellerine; ”Lan bunların çoğu özel şirketlerde temizlikçi olamaz”
Bodrum halkına; ”Ben bu Bodrum’daki kadar sakallı, bıyıklı O..s..p..yu bir arada görmedim”
Belediye Personeli kadına; ”G..t..nün korkusundan ağlıyo o k..tak bak ben ona ne yapacam göreceksiniz”
Atilla İnşaat Sahibine; ”onu kazığa oturtacağım”
Ses kayıtlarındaki hakaret ve tehditleri sizlere kısaca hatırlattıktan sonra, ses kayıtlarında adı geçen şahıs ve kurumların herhangi bir hukuki süreç başlatıp başlatmadığını da araştırdık ve çarpıcı bir sonuçla karşılaştık.
Cumhur ittifakı Muğla Büyükşehir Belediye Başkan adayı Aydın Ayaydın dışında hiçbir şahıs ve kurumun şikayetçi olmadığını öğrendik.
Cumhurbaşkanını bunun dışında tutuyoruz çünkü hakaret şikayeti, adalet bakanının onayına tabi. Yani şikayeti Cumhurbaşkanı adına Adalet Bakanlığı yapıyor.
Şahıslara edilen hakaret ve tehditler kendilerini bağlar ancak, hakarete uğrayan siyasi partilerin Bodrum ve Muğla temsilcileri, genel başkanlarına ve üyelerine edilen hakaretleri duymazdan geliyorsa bulundukları koltukları haketmiyor demektir ki derhal bulundukları siyasi partilerin genel merkezleri tarafından görevden alınmalıdırlar.
CHP üyelerine D..l..rak diyen birisine sıradan bir vatandaşmış gibi davranılamaz ki bu Ahmet Aras’ın danışmanı olduğu düşünüldüğünde Ahmet Aras’dan bir açıklama beklenmesi gayet normaldir.
Gelelim Levent Arkan’dan özür dileme sebebime,
İşte tam da bu yüzden özür diliyorum, Levent bey’in sarfettiği hakaretler aslında hakaret değil meğerse bir durum tespitiymiş diyesi geliyor insanın.
Ahmet Aras’ı ise tebrik ediyorum, bunca skandala sessiz kalıp ağzını dahi açmadan seçim propagandasına devam edebiliyor hatta Muğladaki bir gazetecinin bu skandal hakkındaki sorusuna sanki öyle bir danışmanı yokmuş gibi yalan söyleyerek cevap verebiliyor.
Her halk hakettiği şekilde yönetilirmiş.
Saygılarımla…